Tavşan Bakımı

 

 

Canlı ağırlık(kg)

İlk yetiştirildiği yer

 

En az

Normal

 

Büyük Irklar

 

 

 

Gri Dev tavşanı

5.50

7.00

Belçika

Beyaz Dev tavşanı

5.00

6.50

Almanya

Alman Dev alacası

5.00

6.00

Almanya

Alman Koçbaşlı tavşanı

4.50

5.50

Fransa

Orta boy Irklar

 

 

 

İngiliz Koçbaşlı tavşanı

3.50

4.50

İngiltere

Büyük Şinşilla

3.50

4.50

İngiltere

Mavi Viyana

3.25

4.25

Avusturya

Beyaz Viyana

3.00

4.00

Avusturya

Kırmızı Yeni Zelanda

3.00

4.00

Kuzey Amerika

Beyaz Yeni Zelanda

3.00

4.00

Kuzey Amerika

Kaliforniya

3.00

4.00

Kaliforniya

Alaska

2.50

3.50

Almanya

Havana

2.50

3.50

Hollanda

Turinger

2.50

3.50

Almanya

 

 

 

 

Küçük Irklar

 

 

 

Küçük Şinşilla

2.25

2.75

Fransa

İngiliz Alacası

2.00

2.50

İngiltere

Hollanda

2.00

2.50

İngiltere

Lux tavşanı

2.00

2.50

Almanya

Küçük Gümüş tavşanı

2.00

2.50

İngiltere

 

 

 

 

Kısa Tüylü Irklar

 

 

 

Chin rex

3.00

4.00

Fransa

Mavi rex

3.00

4.00

Fransa

Beyaz rex

3.00

4.00

Fransa

Castor rex

2.50

3.50

Fransa

Siyah rex

2.50

3.50

Fransa

Sarı rex

2.50

3.50

Fransa

Havana rex

2.50

3.50

Fransa

 

 

 

 

Uzun Tüylü Irklar

 

 

 

Ankara tavşanı

2.50

3.50

İngiltere

Tilki tavşanı

2.50

3.50

İsviçre

 

Uzunluk(cm)

Derinlik(cm)

Yükseklik(cm)

Büyük ırklar

180

75

60

Orta ırklar

120

75

60

Küçük ırklar

90

75

60

 

En az

En uygun

Büyük ırklar

100 x 80 x 60

125 x 80 x 70

Orta ırklar

80 x 80 x 55

80 x 80 x 60

Küçük ırklar

50 x 80 x 50

60 x 80 x 50

 

 

 

 

 

 

TAVŞAN YETİŞTİRİCİLİĞİNİN EKONOMİK ÖNEMİ

Dengeli beslenmenin önem kazandığı günümüz toplumunda doğal olarak hayvansal kaynaklı gıda maddelerinin yeri tartışılmaz. Et üretiminde büyük ve küçük baş hayvan populasyonunun arttırılma olanakları, meralarımız göz önünde tutulacak olursa sınırlıdır. Bu durumda et ihtiyacımızın karşılanmasında bir seçenek olarak evcil hayvan üretiminin büyük bir potansiyel olduğu açıkça görülmektedir. Tavşancılığın küçük evcil hayvan yetiştiriciliği içerisinde çok önemli bir yeri bulunmaktadır. Eti için yetiştirilen diğer hayvanlarla karşılaştırdığımızda tavşanın özelliklerini şöyle sıralayabiliriz: Bir tavşandan yılda 4-5 batın ve her batında ortalama 8 yavru alınabilmektedir. Bir yavru iyi bakım besleme sonucu 3 aylıkken kesime gelmekte ve 1200 - 1500 g arasında yenilebilir et vermektedir. Bir anaç tavşanın yılda ortalama 30-40 yavru verdiği ve her yavrunun 1200-1500 g geldiği düşünülecek olursa, bir yılda yaklaşık olarak 45-50 kg et üretilebilmektedir.

Evcil tavşan eti; beyaz, gevrek, kemik oranı düşük ve çok lezzetli bir ettir. Protein oranı yüksek (% 20-21 ), kalorisi (1749 kcal/kg ), yağ oranı (% 10-11 ) ve kolesterol miktarı (50 mg/kg ) diğer birçok etten düşük olan tavşan etinin pişirilmesi de son derece kolaydır. Tavşan etinden her çeşit yemek yapılabildiği gibi % 10 oranında karıştırılarak sucuk, sosis, salam olarak da değerlendirilmektedir.

Tavşanın beslenmesi de diğer hayvanlara göre kolaydır. Yediği yem maddelerini kolayca ete çevirebilir. Bu hususta tavşanı ancak balıklar ve etlik piliçler geçebilmektedir. Tavşanlar sadece 2.5-3 kg yem yiyerek 1 kg et tutabilmektedirler. Diğer evcil hayvanlarda 1 kg et için tüketilen yem miktarı daha fazladır. Bu miktar domuzlarda 6 kg, koyunlarda 9 kg, sığırlarda ise 10 kg civarındadır.

Tavşanın diğer önemli bir verim yönü de kürküdür. Birinci kalite tavşan kürkleri manto, etol, şapka gibi giysilerin yapımında kullanılır. Daha düşük kaliteli kürkler oyuncak, terlik yapımında yünü alınmış deriler ise yapıştırıcı ve yem sanayinde değerlendirilmektedir. Tavşan tüyü ya da yünü ise yüksek keçeleşme özelliği ve koyun yününe oranla 2 kat fazla ısı tutma kabiliyetiyle şapkacılıkta ısrarla aranmaktadır. Tavşan gübresi ise yüksek azot ve fosfor oranı ile iyi bir sebze gübresi olarak değerlendirilmektedir.

Tavşanın deney hayvanı olarak da çok geniş kullanım alanı bulunmaktadır. Ülkemizde bu talep giderek artmaktadır.

II- TAVŞANIN ZOOLOJİK SİSTEMDEKİ YERİ

Kingdom (Alem )...............  : Animalia (Hayvanlar )

Orbis (Şube ) ..................... : Chordata (Sırt ipliler )

Suborbis (Altşube ) ..........  : Vertabrata (Omurgalılar )

Classis (Sınıf ) ..................  : Mammalia (Memeliler )

Subclassis(Altsınıf) ........... : Placentalia (Etenliler )

Ordo (Takım ) ....................  : Lagomorpha (Tavşan biçimliler )

Subordo (Alttakım ) ..........  : Duplicidentata (iki sıralı dişliler )

Familia (Aile ) ....................  : Laporidae (Tavşangiller )

1-Genus (Cins ) ................ : Oryctolagus

 Species (Tür ) ..................  : Oryctolagus cuniculus (Yaban tavşanı)

2-Genus .............................. : Lepus

 Species .............................. : Lepus europaeus (Esmer tavşan )

Lepus americanus (Amerika tavşanı )

Lepus timidus (Alp tavşanı )

 

Laporidae familyasında bulunan yabanıl tavşanların genel vücut özellikleri şöyledir: Silindir vücut, arka bacakların önden daha uzun oluşu, büyük kulaklar, iri patlak gözler, yarıklı ve kalın üst dudaklar, dudakların iki yanında bıyıklar ve sık kıl örtüsü ile ön ayaklarda beş, arka ayaklarda dört parmak bulunuşudur.

 

Esmer Tavşan

Yayılma alanı Britanya adalarından Avrupa ve Doğu Asya’ya kadar uzanır. Birçok bölgesel tipi vardır. Esmer ve koyu kül rengindedir. Ortalama ömürleri 12 yıldır. Her doğumda 2-4 yavru verirler ve yavrularını 1 ay süreyle emzirirler.

 

Alp Tavşanı

L.T. scoticus ve L.T. hibernicus olmak üzere iki alt türü vardır. Bunlardan birincisi iskoç yada mavi tavşan olarak da bilinir. Rengi kışın beyazdır. Sadece kulakların ucunda siyahlık kalır. Esmer tavşandan daha küçüktür. Baş büyük, bacaklar uzun, kulak ve kuyruğu kısadır. İkinci alt türü ise İrlanda tavşanı olarak bilinir. Vücut büyüklüğü bakımından iskoç tavşanı ile aynı sayılır. Alp tavşanının yayılma alanı İskandinavya ve alp dağlarıdır.

 

Amerika Tavşanı

Yayılma alanı Kanada ve ABD’dir. Gebelik süresi 30-38 gündür. Yavrular gözü açık doğar ve bir doğumda 3-4 yavru verirler. Rengi kırmızımsı kahverengi olup sırtta siyahla karışmıştır. Bacaklar açık kahverengi alt kısımlar ise beyazdır. Kışın kulak uçları haricinde bütün vücut rengi beyazlaşır.

 

Yaban tavşanı

Ada tavşanı olarak da bilinir. Yayılma alanı Avrupa, Britanya adaları ve Kuzey Afrika’dır. Gebelik süresi 30-40 gündür. Her doğumda 2-8 yavru verirler. Yavrular gözleri kapalı doğarlar ve gözleri 10 gün sonra açılır. On üç yıl kadar yaşarlar. Ortalama ömürleri 5-6 yıldır. Bugün yetiştirilmekte olan evcil tavşanların çoğu ada tavşanından evciltme ve ıslah yolu ile elde edilmiştir.

 

III- TAVŞAN IRKLARI

Genellikle tüylerinin uzun ya da kısa oluşuna, verim yönlerine ve vücut büyüklüklerine göre tavşan ırkları 3 şekilde sınıflandırılmaktadır.

 

A) Tüylerinin uzunluğuna göre

1- Normal tüylü tavşanlar (Havana, Alaska ).

2- Uzun tüylü tavşanlar (Ankara ve Tilki tavşanı ).

3- Kısa tüylü tavşanlar (Rex tavşanları ).

B) Verim yönlerine göre

1- Et tavşanları (Yeni Zelanda,Kaliforniya, Şinşilla).

2- Post tavşanları (Rex tavşanları ).

3- Yün tavşanları (Ankara ).

C) Vücut büyüklüklerine göre

1- Büyük boy tavşanlar (Alman Dev Alacası ).

2- Orta boy tavşanlar (Viyana, Yeni Zelanda ).

3- Küçük boy tavşanlar (Hollanda, Küçük Şinşilla ).

 

Tavşan yetiştiriciliğine başlamak isteyenler, hangi ırklarla işe girişmeleri gerektiğine karar verebilmeleri için tavşan ırkları konusunda genel bilgi sahibi olmaları gerekir. Ülkemizde yetiştirilen tavşan ırklarının sayısı 3-5 kadardır. Bu ırklardan en yaygın olanı Beyaz Yeni Zelanda tavşanıdır.

 

Yeni Zelanda Tavşanı

Amerika’da et yönünde geliştirilmiş bir ırktır. Beyaz ve kırmızı olmak üzere iki tipi vardır. Her ikisi de orta büyüklükteki ırklardandır. Beyaz Yeni Zelanda dünyada ve Türkiye’de yaygındır. Beyaz tip vücut büyüklüğü bakımından kırmızı tipe benzerlik gösterir. Beyaz tipte vücut yapısı daha sağlam, sırt ve butlarda kas gelişimi iyi, vücut dolgun, arka kısım geniş ve yuvarlaktır. Bacaklar kısa ve kuvvetli kemiklidir. Baş geniş ve kısa olup vücutla iyi bir uyum gösterir. Kulaklar uzun değildir ve tüylüdür. Gözler kırmızı renklidir. Ergin canlı ağırlık erkeklerde 4-5 kg, dişilerde 4.5-5.5 kg’dır. Postu istenen renge boyanabilir ve et verimine uygundur.

Kırmızı Yeni Zelanda tavşanında bacaklar orta uzunlukta olup iri kemikli değildir. Arka kısım geniş, göğüs dolgun, kulaklar dik vücutla uyumlu, etli ve tüylüdür. Canlı ağırlık ortalama 4 kg’dır. Bütün vücut kırmızı, gözler kahverengi, tırnaklar koyu renklidir.

 

Kaliforniya Tavşanı

Birleşik Amerika’nın Kaliforniya kentinde et ve post verimi yönünde geliştirilmiş yeni ırklardan biridir. Etçi bir tavşandır. Vücut dolgun, omuzlar, butlar ve sırtta kas gelişimi kuvvetlidir. Baş kısa ve kulaklar diktir. Tüyler orta uzunlukta ve çok sıktır.

 

Tablo 1: Çeşitli tavşan ırklarının ağırlıkları ve ilk olarak yetiştirildikleri yerler.

 

 

 

Tavşanlar crepuscular canlılardır, yani en aktif oldukları süre günbatımı ve gündoğumu arasındaki ışıksız zamandır. Kesinlikle etoburdurlar, yeşillik ve ot ile beslenirler. Tavşanlar "kemirgen" ailesine değil, "tavşangiller" (Leporidae) ailesine aittirler ve genetik olarak atlarla akrabalıkları vardır.


Yasam zamanları 4-9 yıl arasında değişir. Büyük şehirlerimizde alınan yavru tavşanların ancak %20'si hayatta kalabilmektedir Kısırlaştırılabilirler. Sürekli evde olan tavşanlara kuduz asisi yapılmasına gerek yoktur. Ancak insanlar ile ayni yerde yasayan tavşanların iç ve dış parazitlere karşı koruma ilaçlamalarının yapılması gerekmektedir.


Kulaklarından tutularak kaldırılmazlar! Çok hassas yapıları olan hayvanlardır ve doğru tutulmazsa ve çok yüksekten bırakılırlarsa bel kemikleri veya ayakları kolayca kırılabilir. Tavşanlar sosyal hayvanlardır ve yalnız kalırlarsa depresyona girebilirler. İnsanların etrafında olmayı çok severler ama genellikle kucağa alınmaktan hoşlanmazlar.


Doğal olarak temiz hayvanlar olan tavşanlar kesinlikle tuvalet eğitimi alabilirler. Tavşanların ses telleri olsa bile pek ses ile iletişim kurmazlar. Hoşnutsuzluk sonucu homurdanabilirler, korktuklarında ve canları acıdıklarında tiz bir ses çıkarırlar, yetişkin dişiler çiftleşme isteği olduğu zamanlarda gurk gurk diye bir ses çıkartırlar. Tavşanlar kendilerini çok fazla sesli ifade edemeseler bile ne hissettiklerini çok güzel anlatabilirler.


Tavşanların su içmedikleri ve ihtiyaçları olan suyu sebzelerden aldıkları bilgisi kesinlikle yanlıştır. Tavşanlara her gün taze içme suyu verilmelidir. 


Bebek tavşanlar gözleri kapalı ve tüysüz doğarlar. Bir süre yer altındaki yuvalarında annelerinin kendi tüylerinden yaptığı minik yatakta yasarlar. Yeni doğmuş bir tavsana bir yabancı dokunmuşsa elinin kokusu bebeğin üzerine siner ve anne tavsan o bebeği evlatlıktan reddeder.


Tavşanlar hakkında kısa bilgiler

-  Tavşanlar crepuscular canlılardır, yani en aktif oldukları süre günbatımı ve gündoğumu arasındaki ışıksız zamandır.

-  Kesinlikle otoburdurlar, yeşillik ve ot ile beslenirler. (bkz. Beslenme)

-  Tavşanlar "kemirgen" ailesine değil, "tavşangiller" (Leporidae) ailesine aittirler ve genetik olarak atlarla akrabalıkları vardır. (bkz: Tavşangil Ailesi)

-  Yaşam zamanları 4-9 yıl arasında değişir.

- Büyük şehirlerimizde alınan yavru tavşanların ancak %20'si hayatta kalabilmektedir

-  Kısırlaştırılabilirler.

-  Sürekli evde olan tavşanlara kuduz aşısı yapılmasına gerek yoktur. Ancak insanlar ile aynı yerde yaşayan tavşanların iç ve dış parazitlere karşı koruma ilaçlamalarının yapılması gerekmektedir.(bkz. Sağlık)

-  Kulaklarından tutularak kaldırılmazlar!

-  Tavşanlar sosyal hayvanlardır ve yalnız kalırlarsa depresyona girebilirler.

-  İnsanların etrafında olmayı çok severler ama genellikle kucağa alınmaktan hoşlanmazlar.

-  Doğal olarak temiz hayvanlar olan tavşanlar kesinlikle tuvalet eğitimi alabilirler (bkz. Tuvalet alışkanlığı)

-  Tavşanların ses telleri olsa bile pek ses ile iletişim kurmazlar. Hoşnutsuzluk sonucu homurdanabilirler, korktuklarında ve canları acıdıklarında tiz bir ses çıkarırlar, yetişkin dişiler çiftleşme isteği olduğu zamanlarda gurk gurk diye bir ses çıkartırlar.

-  Tavşanlar kendilerini çok fazla sesli ifade edemeseler bile ne hissettiklerini çok güzel anlatabilirler (bkz. Tavşan vücut dili)

-  Çok hassas yapıları olan hayvanlardır ve doğru tutulmazsa ve çok yüksekten bırakılırlarsa bel kemikleri veya ayakları kolayca kırılabilir.

-  Tavşanların su içmedikleri ve ihtiyaçları olan suyu sebzelerden aldıkları bilgisi kesinlikle yanlıştır. Tavşanlara her gün taze içme suyu verilmelidir. (bkz. Beslenme)

-  Yaklaşık 50ye yakın değişik farklı tavşan türü bulunmaktadır.

-  Bebek tavşanlar gözleri kapalı ve tüysüz doğarlar. Bir süre yer altındaki yuvalarında annelerinin kendi tülerinden yaptığı minik yatakta yaşarlar.

-  Yeni doğmuş bir tavşana bir yabancı dokunmuşsa elinin kokusu bebeğin üzerine siner ve anne tavşan o bebeği evlatlıktan reddeder.

-  Tavşanlar korkunç bir üreme hızına sahiptir ve bu yüzden Avustralya’da milli felaket haline gelmişlerdi (bkz. Avustralya tavşan istilası)

-  Yine Avustralya’nın Queensland bölgesinde evcil hayvan olarak tavşan beslemek kesinlikle yasaktır ve çok yüksek para cezası vardır.

-  Tavşanlar diğer hayvanlar ile beraber yaşayabilirler, ancak köpek ve kediler konusunda sahibin ikisini çok iyi gözlemlemesi ve fazla yalnız bırakmaması gerekir ve risklidir.

-  Tavşanların en iyi anlaştıkları diğer hayvanlar deniz domuzları (guinea pigs) olarak bilinse de en son yapılan bir araştırmaya göre beraber bakılan guinea pig ve tavşanların davranışlar gözlenmiş ve birbirlerinden rahatsız oldukları tespit edilmiştir.


Tavşangiller


Tavşanları tanımaya başlamak için önce ait oldukları familyayı inceleyerek işe başlayabiliriz. Tavşanları tanımaya başladıkça sizi şaşırtacak çok bilgi öğreneceksiniz ancak bunun ilki tavşanların bilinenin aksine “kemirgen” ailesine mensup olmayışları olacak kuşkusuz. Tavşanlar, Lagomorph (Tavşangiller) ailesine mensupturlar. Kemirgenler kadar çok kemiriyor olsalar bile (belki de aslında “kemirgen” ismi onlara verilmeliydi :-)) biyolojik olarak kemirgenlerden farklıdırlar. Dış görünüşten başlayacak olursak, kemirgenlerden farklı olarak uzun güzel tüyleri, kocaman kulakları vardır. Gözler iki yandadır ve neredeyse 360 derece görüşler alanına sahiptir. Kulak ve ayaklarının üzerinde tüyler vardır. Boyunlarını kemirgenlerin çevirebildiklerinden çok daha geriye çevirebilirler. Tavşangilleri kemirgenlerden ayıran bir özellik daha iki set dişlerinin olmasıdır.

Kemirgen -Tavşangil ayırımını yaptıktan sonra biraz da tavşangilleri inceleyelim: Lagomorph ailesinin üyeleri tavşanlar (evcil tavşan), yabani tavşanlar ve pikalardır. Bu sayfada anlatılan “tavşanlar”, petshoplarda satılan, hatta ormanlarda bile rasgeldiğimiz ve hep bahsi geçen hayvan “evcil tavşandır”, fakat “evcil” sözcüğü sizi yanıltmasın. Dediğim gibi, ormanlarda yaşayan tavşanlar da “evcil”dir. Yabancı dillerde bu iki farklı tür farklı isimlerle anılırken (İngilizce rabbit-hare, Almanca Kaninchen-Hase) Türkçe de iki tür de kısaca bilnen şekliyle “tavşan” diye isimlendirilmiş. Dış görüş olarak ikisini ayırmak kolay değil fakat yaşayış olarak gerçekten iki farklı tür oldukları aşikar.

 

Yabani tavşan (İngilizce “hare”) bizim tanıdığımız tavşana (rabbit) benzese de yaşayış ve tip olarak onladan farklılık gösteren bir canlıdır. Yabani tavşan daha iridir ve mükemmel bir koşucudur. Normal tavşan saklanarak korunurken, yabani tavşan koşup kaçarak hayatını südürür. Bu felsefe doğurganlıklarına bile yansır. Normal tavşanın yavruları tüysüz ve gözleri kapalı doğarken yabani tavşanların yavruları tüylü, gözleri açık ve 1 gün içerisinde ayağa kalkacak şekilde doğarlar. Yabani tavşan, normal tavşan gibi yeraltında yuva yapmak zorunda kalmaz.

 

Pika’lar ise dağlık bölgede yaşadıkları için dağ taşanı veya “ıslık çalan tavşan” olarak adlandırılmışlar. Pikalar çok yüksel dağlık kesimlerde yaşayabilirler ve kayaları kendilerine korunak olarak kullanırlar. Kulakları da  miniciktir.

Tavşan Yetiştiriciliği

Dengeli beslenmenin önem kazandığı günümüz toplumunda doğal olarak hayvansal kaynaklı gıda maddelerinin yeri tartışılmaz. Et üretiminde büyük ve küçük baş hayvan populasyonunun arttırılma olanakları, meralarımız göz önünde tutulacak olursa sınırlıdır. Bu durumda et ihtiyacımızın karşılanmasında bir seçenek olarak evcil hayvan üretiminin büyük bir potansiyel olduğu açıkça görülmektedir. Tavşancılığın küçük evcil hayvan yetiştiriciliği içerisinde çok önemli bir yeri bulunmaktadır. Eti için yetiştirilen diğer hayvanlarla karşılaştırdığımızda tavşanın özelliklerini şöyle sıralayabiliriz: Bir tavşandan yılda 6-7 batın ve her batında ortalama 8 yavru alınabilmektedir. Bir yavru iyi bakım besleme sonucu 2,5-3 aylıkken kesime gelmekte ve 1200 - 1500 g arasında yenilebilir et vermektedir.

Evcil tavşan eti; beyaz, gevrek, kemik oranı düşük ve çok lezzetli bir ettir. Protein oranı yüksek (% 20-21 ), kalorisi (1749 kcal/kg ), yağ oranı (% 10-11 ) ve kolesterol miktarı (50 mg/kg ) diğer birçok etten düşük olan tavşan etinin pişirilmesi de son derece kolaydır. Tavşan etinden her çeşit yemek yapılabildiği gibi % 10 oranında karıştırılarak sucuk, sosis, salam olarak da değerlendirilmektedir.

Tavşanın beslenmesi de diğer hayvanlara göre kolaydır. Yediği yem maddelerini kolayca ete çevirebilir. Bu hususta tavşanı ancak balıklar ve etlik piliçler geçebilmektedir. Tavşanlar sadece 2.5-3 kg yem yiyerek 1 kg et tutabilmektedirler. Diğer evcil hayvanlarda 1 kg et için tüketilen yem miktarı daha fazladır. Bu miktar koyunlarda 9 kg, sığırlarda ise 10 kg civarındadır.
Tavşanın diğer önemli bir verim yönü de kürküdür. Birinci kalite tavşan kürkleri manto, etol, şapka gibi giysilerin yapımında kullanılır. Daha düşük kaliteli kürkler oyuncak, terlik yapımında yünü alınmış deriler ise yapıştırıcı ve yem sanayinde değerlendirilmektedir. Tavşan tüyü ya da yünü ise yüksek keçeleşme özelliği ve koyun yününe oranla 2 kat fazla ısı tutma kabiliyetiyle şapkacılıkta ısrarla aranmaktadır. Tavşan gübresi ise yüksek azot ve fosfor oranı ile iyi bir sebze gübresi olarak değerlendirilmektedir.
Tavşanın deney hayvanı olarak da çok geniş kullanım alanı bulunmaktadır. Ülkemizde bu talep giderek artmaktadır.


Verim yönlerine göre
1- Et tavşanları (Yeni Zelanda,Kaliforniya, Şinşilla).
2- Post tavşanları (Rex tavşanları ).
3- Yün tavşanları (Ankara ).

Tavşan yetiştiriciliğine başlamak isteyenler, hangi ırklarla işe girişmeleri gerektiğine karar verebilmeleri için tavşan ırkları konusunda genel bilgi sahibi olmaları gerekir. Ülkemizde yetiştirilen tavşan ırklarının sayısı 3-5 kadardır. Bu ırklardan en yaygın olanı Beyaz Yeni Zelanda tavşanıdır.

Yeni Zelanda Tavşanı
Amerika’da et yönünde geliştirilmiş bir ırktır. Beyaz ve kırmızı olmak üzere iki tipi vardır. Her ikisi de orta büyüklükteki ırklardandır. Beyaz Yeni Zelanda dünyada ve Türkiye’de yaygındır. Beyaz tip vücut büyüklüğü bakımından kırmızı tipe benzerlik gösterir. Beyaz tipte vücut yapısı daha sağlam, sırt ve butlarda kas gelişimi iyi, vücut dolgun, arka kısım geniş ve yuvarlaktır. Bacaklar kısa ve kuvvetli kemiklidir. Baş geniş ve kısa olup vücutla iyi bir uyum gösterir. Kulaklar uzun değildir ve tüylüdür. Gözler kırmızı renklidir. Ergin canlı ağırlık erkeklerde 4-5 kg, dişilerde 4.5-5.5 kg’dır. Postu istenen renge boyanabilir ve et verimine uygundur.

Kaliforniya Tavşanı
Birleşik Amerika’nın Kaliforniya kentinde et ve post verimi yönünde geliştirilmiş yeni ırklardan biridir. Etçi bir tavşandır. Vücut dolgun, omuzlar, butlar ve sırtta kas gelişimi kuvvetlidir. Baş kısa ve kulaklar diktir. Tüyler orta uzunlukta ve çok sıktır.

Rex Tavşanı
Kısa tüylü ırkların tek örneğidir. Post verimi önemlidir. Tüyleri 18-22 mm’dir. Derisi yumuşak, tüyleri kısa, parlak, kadife gibidir. Çok çeşitli tipleri vardır. Postunun her renge boyanabilmesinden dolayı en çok tutulan tip beyaz rex dir. Almanya’dan ithal edilmiştir. Yakın gelecekte ülkeye yayılması planlanmaktadır. Beyaz rex tavşanında vücut beyaz renkli, gözler kırmızı veya mavi renkli olabilir. Canlı ağırlık bakımından Rex tavşanları 3 gruptur. Ağır grupta: Beyaz Rex, Mavi Rex, Chin rex bulunur. Bunlar ortalama 4 kg’dır. Orta grupta: Siyah rex, Sarı rex, Havana rex, Castor rex bulunur ve ortalama canlı ağırlık 3.5 kg’dır. Hafif grupta ise Lux rex, Marder rex tavşanları bulunmaktadır.

Ankara Tavşanı
Vücut orta büyüklükte olup canlı ağırlık 3.5 kg kadardır. En önemli verimi olan yünü 15-20 cm uzunluktadır. Yılda ortalama 1000 g yün verirler.Çeşitli renklerde varyeteleri bulunmakla birlikte dünyada en tutulan çeşidi beyaz renklisidir.

BARINAKLAR ve EKİPMAN
Tavşan barınaklarının düzenlenmesi, tavşanların davranış özellikleri ve iklim şartlarına karşı göstermiş oldukları tepkiler ile sıkı sıkıya ilişkilidir. Tavşanlardan gereği gibi yararlanabilmek ve yetiştirme amacı olan verimleri kaliteli ve bol miktarda alabilmek, onları uygun yerde barındırmakla mümkündür. Üretici hayvanlara en az iş ve giderle en uygun bakım ve beslemeyi uygulayabileceği barınak ve ekipmanları sağlamalıdır. Barınaklar elden geldiği kadar basit, ışık ve temiz havayı yeteri kadar alabilecek durumda fakat kuvvetli hava akımlarına, sert rüzgarlara ve gün ışığına engel olacak şekilde yapılmalıdır. Barınaklar, ekonomik şartlar göz önünde tutularak, iş kolaylığı sağlayacak şekilde planlanmalı; tavşanları rüzgar, yağmur, soğuk ve sıcaktan korumalı iyi bir havalandırma ve aydınlatma sağlayacak şekilde yapılmalıdır. Kurulacak tavşanlığın taban alanı tavşancılıkta kullanılacak kafeslerin kaç katlı olduğuna göre değişir. Taban alanı; tek katlı kafesler kullanıldığında 2-2.5 m2 / tavşan, iki katlı kafesler kullanıldığında 1.5-1.75 m2 / tavşan, üç katlı kafesler kullanıldığında ise 0.75-1 m2 / tavşan olarak hesaplanmalıdır. Pencere alanı, taban alanının % 4-5’i kadar olmalıdır.
Barınakta optimum sıcaklık 14 °C’dir. Sıcaklık 10 °C’nin altına düşmemeli 20 °C’ nin de üstüne çıkmamalı. Nisbi nem % 60-70 olmalı. Aydınlatma süresi 12 saat olmalıdır. Barınaklarda 3.6 m3 / saat / kg canlı ağırlık ölçüsünde havalandırmanın sağlanması gereklidir.

Kafesler ve Gereçler

Kafesler:


Barınaklara yerleştirilebilecek tek, iki ya da üç katlı kafesler de bulunmaktadır. Kafes malzemesinin galvanizli telden olması iyi sonuç vermektedir.Bu tellerin duble yada triple galvaniz olması kafeslerin yıllarca kullanılabilmesine böylece daha ekonomik olmasına yol açakmaktadır. En iyisi damızlıklarda iki ,yavrularda ise üç katlı kafeslerin kullanılmasıdır. Kafes sistemleri minumum alanda maksimum hayvan barındırmaya elverişli olmalıdır. yemlik ve suluklar kafes dışına monte edilmelidir.


Ekipmanlar:
Tavşanlıkta bulundurulması istenen çeşitli gereçler vardır. Bunların en önemlileri: Doğum kutuları, yemlikler, suluklar, dezenfeksiyon için pulverizatör,yem taşıma arabası, tavşan taşıma kafesleri vb.

a) Doğum Kutuları:
Gebe dişiler doğuma 3-4 gün kala doğum kutusuna alınır.Burada dikdörtgen prizması şeklindeki bir kutu önerilebilir. Doğum kutusunun üzeri açılabilir kapaklı olmalı. Pencere yavrunun ve dişinin girip çıkabileceği şekilde sürgülü kapaklı ve tabandan 13-15 cm yukarda olmalıdır.

b) Yemlikler:
Kafesin şekline uygun ve paslanmaz malzemeden yapılmış, yeterli büyüklükte otomatik ve yarı otomatik yemlikler kullanılır. Yemlikler dışarıdan kafeslere takılması gerekmektedir.

c) Suluklar:
Otomatik emzik tipi suluklar kullanılmalıdır.


Tavşanların Yeme Davranışı ve beslenme

Tavşanlar geceleri beslenmeye eğilimli olmalarına rağmen günün 24 saatinde yer ve içerler. Yem tüketimi oldukça yavaştır. Yemliklerin hizası kafes tabanına yakın olmamalıdır.Aksi takdirde yemler kirletilir. Üç haftalık yaştan sonra yavrular analarının yediği yemden yiyebilirler. Tavşan yetiştiriciliğinde verimlerine göre dört farklı yem kullanılmaktadır.Bunlar yavru,besi,emzirme ve yetişkin yemleridir.

VI- YETİŞTİRME İŞLERİ (BAKIM VE YÖNETİM )
Yabanıl tavşanlarda döl verimi ilkbahar ve yazın yüksektir. Sonbahar ve kışın çok düşüktür. Evcil tavşanlardan optimum çevre şartlarının sağlanması durumunda senenin herhangi bir ayında yavru alınabilir. Tavşanlarda gebelik süresi 28-32 gün, emzirme süresini de 4 hafta olarak düşünürsek bir dişinin normal şartlarda 6-8 doğum yapması uygundur.Verimliliğin arttırılması için yetiştirme işlerinin titizlikle takip edilmesi gereklidir.

a) Kızgınlık:
Kızgınlık gösteren dişi tavşanda bazen vulva şişer, kızarır ve nemlenir. Kızgın dişi huysuz olur. Tavşanlarda cinsel aktivite düzenli olmadığından kızgınlık tam olarak anlaşılamaz. Dişi gebe olduğu halde erkeği kabul edebileceği gibi kızgın iken de reddedebilir.

b) Çiftleşme:
Dişi ve erkek tavşanların ilk çiftleşme yaşı ırka ve bireysel gelişmeye bağlı olarak değişir. Çiftleşme için dişi tavşan erkek tavşanın kafesine götürülür ve elde çiftleştirme yapılır.

c) Gebelik:
Gebelik için bir aşım yeterlidir. Gebelik süresi 28-32 gündür.Gebelik süresi uzadığında iri ve ölü yavru sayısı artabilir. Gebeliği etkileyen faktörler: kısırlık, aşırı yaşlılık ya da gençlik, zayıf fiziksel yapı, yalancı gebelik, incinmeler ve hastalıklardır. Dişi tavşanın gebe olup olmadığını anlamak için onu yeniden erkek tavşan kafesine götürerek bir kontrol çiftleştirmesi yapmak uygun değildir.Karnının arka bölgesinde rahim palpe edilip yavruların varlığı belirlenebilir (14. günden sonra ).

d) Doğum:
Gebelik muayenesinde gebe olarak tespit edilen tavşanlara,çiftleşmeden 25 gün sonra doğum kutusuna alınır. Kutuya bir miktar iyi kalitede kuru ot konur. Tavşan karın tüylerini kopararak kutuda bir yavru yuvası yapar ve doğumunu gerçekleştirir.

e) Yavruların Bakımı:
Doğumdan bir gün sonra ölü ve zayıf yavrular ayrılır. Yavruların beslenme ve sağlık durumu izlenir. Bir tavşan ortalama bir doğumda 6-8 yavru verir. İyi bir ana 8 veya daha fazla yavruyu büyütebilir ve yavrularını 4 hafta emzirir. Bir önceki doğumdan ananın kaç tane yavruya bakabileceği biliniyorsa bu sayıda yavru yanında bırakılır. Anaları doğumda ölen yavrular ya da değerli ve fazla olan yavrular, aynı zamanda doğum yapmış bir anaya verilebilir. Bu uygulamaya "yavru dengelemesi" denir.

f) Kanibalizm:
Anaların gebelik sırasında ve doğumdan sonra yetersiz beslenmesi, korkutulması, kalıtsal nedenlerle yavrularını yemesidir. Böyle analar damızlıktan çıkarılmalıdır.

g) Cinsiyet tayini:
Sütten kesimden sonra erkek ve dişiler ayrı tutulmalı. Üreme organının çıkış deliği dişilerde uzunluğuna bir yarık biçiminde, erkeklerde ise yuvarlaktır ve bastırıldığında erkek üreme organı bir çıkıntı şeklinde ortaya çıkar.

h) Tavşanların Tutulması:
Tavşanlar sağ el omuz derisinden, sol el arka taraf altından tutularak taşınır.

ı) Tavşan yetiştiriciliğinde üzerinde durulan özellikler ve kartlar:
Yetiştirme ve seleksiyonda amaçlanan özellikler;
1- Sağlamlık: Yavru ölümlerinin % 10 dan az olması.
2- Döl verimi: Bir batında ortalama 8 yavru ve yılda dişi başına en az 5 doğum ve 40 yavru alınması.
3- Yemden yararlanma: Her kg canlı ağırlık artışı için 3 kg dan daha az yem tüketimi.
4- Kesim randımanı: Ortalama randımanın % 55-66 ve daha üzerinde olması.
5- Birörnek renk gösteren sıkı ve yoğun yünle kaplı sağlam bir deri.
6- Ortalama damızlıkta kullanma süresi: 2 yıldır. Entansif et tavşancılığında dişilerden yılda 7-8 batın yavru alabilmek için seçim yapılmalıdır.
7- Bir erkeğe 8-10 dişi bulundurulur ve 2 günde bir 2 defa çiftleştirilebilir.

NOT:Bazı bilgiler Prof.Dr. şeref İNAL’ın makalesinden alınmıştır.

NEDEN TAVŞAN YETİŞTİRİRİZ ?Tüm dünyanın etinden, tüyünden, gübresinden ve daha birçok yan ürününden faydalandığı tavşancılık sektörü ülkemizde maalesef hiç gelişmemiştir. Bu sektörün gelişmemesinin nedeni ise halen bu konu ile ilgili yeterli bilgiye sahip kişilerin yetişmemiş olmasıdır. Bu yüzden de şimdiye kadarki girişimcilerin çabaları sonuçsuz kalmış ve kar oranı yüksek olan bu sektörden Türkiye mahrum olmuştur. Şu an bu sektörde yaşanan kıpırdanmalar gelecek için umut vaat etse de bilinçsizce yapılan girişimler eskiden olduğu gibi hüsranla sonuçlanabilir. Bu sebepten ötürü tavşan yetiştiriciliği ve hastalıkları hakkında yeterli bilgisi olmayan girişimcilerin, profesyonel destek almaları hayati bir önem taşımaktadır. Genel olarak tavşanlardan elde edilen ürünlere bakacak olursak:
ET: Et üretimi için tavşan yetiştiriciliği düşünüldüğünde beslenmesinde harcanan maliyet sığır ve tavuk yetiştiriciliğinden çok daha ucuza gelmektedir.,bunun nedeni ise tavşan beslenmesinde kaba yem oranının fazla, konsantre yem oranının az olmasıdır. Bu yüzden Avrupa ülkelerinde köylü halk kendi et ihtiyaçlarını besledikleri tavşanlardan karşılamaktadırlar. Bakım ve yetiştiriciliğinin de fazla emek gerektirmemesi sebebi ile yetiştiriciler tarafından tercih edilmektedir. Ayrıca kesim zamanının optimum 3-6 aylık yaştaki hayvanlardan seçilmesi sebebiyle besleme maliyeti de düşmektedir.Büyük şehirlerde yaşayan insanlarda tavşan eti tüketmesinin sebebi ise gelişmiş toplumların sağlık sorunu olan şişmanlık ve buna bağlı kalp rahatsızlıklarının önüne geçmek için kalori ve yağ oranı düşük, protein miktarı yüksek tavşan etini tercih etmeleridir. Diyet yapmak zorunda olsun yada olmasın beslenme değeri yüksek ve sağlık açısından elverişli olan tavşan eti iyi bir kırmızı et gurubunda yer almaktadır. Ülkemizde ise kırmızı et fiyatlarının yüksek olması tavukçuluk sektörünün de ekonomik sorunlar yüzünden çıkmaza girmesi nedeniyle önümüzdeki zaman içerisinde et pazarına tavşan etinin yavaş yavaş girdiği gözlenmektedir Üretim maliyetinin de diğer hayvan yetiştiriciliklerine nazaran düşük olması bu pazarda tutunacağını da göstermektedir. Bu özelliklerine dayanarak Amerika, Çin, Güney Amerika ve Avrupa ülkelerinde tavşan eti üretim ve tüketiminin ülkemize nazaran çok yüksek olduğu saptanmıştır. Et üretimi amacıyla kalifornia ve yeni zellanda ırkı tavşanlar yetiştirilmektedir
KÜRK: Tavşanın bir diğer özelliklerinden biri de yünü ve derisidir. Ülkemizde de ıslah edilerek yetiştirmeye alınan ilk kürk hayvanıdır ve her ırk tavşan kürkünün bir ekonomik değeri vardır. Tavşan kürkü genellikle manto, ceket, şapka yapımında kullanılmaktadır, ayrıca ev ve araba döşemeciliğinde ve oyuncak sanayiinde de önemli bir yere sahiptir. *YÜN: Yün için ise Ankara tavşanı yetiştirilmektedir. Bu yün, iplik yapımında kullanılan tek tavşan yünüdür. Bu tavşanın anavatanı ANKARA ilimiz olmasına rağmen ülkemiz dışında çoğu gelişmiş ülkelerde endüstriyel olarak yetiştirilmektedir. Özellikle Çin bu konuda yapmış olduğu ihracatlar ile iyi bir milli gelir elde etmektedir. Bunun yanında dünyanın bir çok ülkesi bu hayvan sayesinde büyük paralar kazanmaktadır. Bu tavşan yünü giyim sektörünün değişik alanlarında kendini göstermektedir. Modanın önde gelen ülkelerinden İtalya ve Fransa’da angora kazakları ve kumaşı çok tutulmaktadır ve angora tavşanı yetiştiriciliği büyük devlet desteği görmektedir. Özellikle hava ve uzay sanayiinde önde giden Fransa bu alanlarda çok kullanılan angora yünü üretimine yıllardır önem vermiştir. Yine gelişmiş ülkelerde tüyün hipoalerjenik (alerji yapmayan) özelliğinden faydalanılarak bebek giysileri , antistatik özelliğinden yararlanılarak da romatizma hastalarının kullanması gereken kıyafetler (korse, dizlik, ...vb) üretilmektedir. Bu kadar çok özelliği de fiyatının neden yüksek olduğunu açıklamaktadır. Ankara tavşanından yılda ortalama 1 hayvandan 1 kg yün alınmaktadır ve bu yün kalitesine göre 75$-150$ arasında (kilosu) fiyat biçilmektedir. SÜS: Tavşanların evde beslenmesi ile ilgili olarak tıp dünyası da öneride bulunmaktadır. Özellikle ruhsal düzensizliklerde tavşan beslenmesinin ruh sağlığına yararlı olduğu söylenmektedir.Çocukların ise tavşana olan sevgisi tartışılmaz bir konudur.Günümüzde de evcil hayvan satış yerlerinin vazgeçilmez hayvanlarından birisidir GÜBRE: Tavşan üretimi tek verim üzerine yapılacağından (et veya yün) tavşanın diğer verimlerinden de ikinci planda yararlanılması gerekmektedir.Mesela et amacıyla besleniyorsa postu veya yünü de satılarak çiftliğin üretim masraflarında düşme sağlanır.Gübre de işte böyle bir yan üründür,tavşan gübresi azot ve potasyum bakımından zengin olması nedeni ile sebzecilikte ve özellikle gül yetiştiriciliğinde kullanılmaktadır. Bir tavşan ise yılda 40-50 kg gübre vermektedir. Ayrıca bütün dünyada sağlık alanında çok sayıda laboratuvar tavşanı kullanılmakta olup, birçok kedi-köpek ve besi hayvanlarının yem sanayiinde de tavşan eti ve yan ürünleri değerlendirilmektedir. NOT: Bütün bu özellikleri göz önünde bulunduracak olursak tavşan yetiştiriciliğinin ne kadar karlı bir iş olduğunu görmezlikten gelemeyiz. Ama şu var ki plansız,bilgisiz ve deneyimsiz kişiler tarafından yapılan yetiştiricilik kötü olarak sonuçlanmaktadır.Bunun için tavşan yetiştiriciliği bilgili ve deneyimli kişilerin danışmanlığında yapılmalıdır.

İSHAL: Tavşanda ateş, iştahsızlık, su içememe, halsizlik ve dehidrasyona sebep olur. Yanlış beslenme veya enfeksiyon kaynaklı olabilir.
  ENFEKSİYONA BAĞLI İSHAL—virüsler, bakteriler ve parazitler başlıca etkenlerdir. Parazit olarak tenyalar (cysticercosis-kedi köpek dışkısı ve yemlerle tavşana geçer.Karaciğere yerleşir.), nematodlar ( 14-16 mm.s olucanlardır. Yeşilliklerin üstündeki larvalarla tavşana geçer) en başlıcalarıdır. Yine parazitlerle geçen en yaygın hastalıklardan bir diğeri de bağırsak koksidiyozudur. Tavşan paraziti aldıktan 4-6 gün sonra ishal başlar. Yukarıdaki belirtiler görüldüğünde hiç vakit kaybetmeden tavşanınızı veterinere götürmelisiniz.
  YANLIŞ BESLENMEDEN KAYNAKLANAN İSHAL—Tavşanınızı çok fazla yeşillik ve sebze ile beslemek en önemli etkendir. Yavrularda sindirim sistemleri gelişmeden bu gıdalara başlamak, inek sütü vermek de ishale sebep olur.
 KULAK UYUZU—Etkeni psoruptes cunucili’dir. Kulaklarda kahverengi kabuklanmalar oluşur. Tavşan bu bölgeleri kaşımaya çalışır. Veterinerinizden uygun parazit ilaçlaması yapmasını isteyin.
 
 SOLUNUM YOLU HASTALIKLARI—Burun akıntısı, hapşırık, öksürük, kuryza, zatürre, burunda cerahat, sinüzit,ishal, ateş, boyun tutulması, zor solunum hastalığın belirtileridir. Kafesin soğukta kalması,hava değişimleri,toz-amonyak solunumu, bakteriler(pasteuruella, bordetella, klebsiella, staphyloccocci, ecoli, salmonella, listeria), virüsler ve parazitler hastalığın etkenleridir.
 RİNGWORM—Dermotamycosis veyotnchophytosis olarak bilinen deri ve kıl hastalığıdır. Deride kuruma,pullanma ve tüylerde matlaşma görülür. 
 APSE &MASTİTİS—Özellikle tel kafeslerde yaşayan tavşanlarda daha sık görülür. Apseye sebep olan en yaygın etken staphylococcus’dur. Antibiyoik tedavisi önerilir.
 GENİTAL ENFEKSİYONLAR—Kalabalık popülasyonlar halinde yaşayan tavşanlarda daha sık görülür. Bazı zührevi hastalıklar tavşanın vulva,penis ve testislerine yerleşebilir. Antibiyotik tedavisi önerilir.
 PSEÜDOTÜBERKÜLOZ—Üretim çiftliklerinde rastlanır. Üretim yöntemlerinin modernleş mesi sonucu günümüzde çok azalmış bir hastalıktır. Hastalık,Pseüdotüberkülozdan kaynaklanan beyazımsı çok sayıdaki nodüllerle iç organlarda (özellikle dalakta) yoğunlaşması ile oluşur.
 TRWHOPHAGY—Kürk yeme hastalığı olarak da bilinir. Davranış problemleri, çevre faktörleri,kafesin yetersiz gün ışığı alması, fazla kalabalık ve dar kafesler bu hastalığa sebep olabilir.

 ISI ÇARPMALARI—Tavşanlar çok yüksek ısılarla baş edemezler. Baygınlık geçiren, düzgün solunum yapamayan tavşanınızı derhal serin bir yere alın. Suyla ıslattığınız bir havluya sarın ve vakit geçirmeden veterinere götürün. Buzla vücut ısısını düşürmeye çalışmayın.

 
 
TAVŞAN BAKIMI VE HASTALIKLARI HAKKINDA KİTAPLAR
 
 
Tavşan Yetiştiriciliği ve Hastalıkları—Lebas & Coudert & Rouriver
 
Tavşan Hastalıkları—Prof.Dr.Arif Kurtdede
 
Maratoncu Dostumuz Tavşan Nasıl Bakılır?—Christine Murley & Carole Orbell—Aksoy Kitapçılık
 
Laboratuvar Hayvanları Hastalıkları ve Sağaltımı—Doç.Dr.Ramazan Durgut & Prof.Dr.Ender Yarsan





HASTALIKLAR VE TEDAVİLER


1-Tavşanlar güçlü hayvanlardır ve nadiren hasta olurlar. Çoğu hastalık tavşanın doğru besin alması, bol su bulundurmamak, temiz bir kafes ve yeterli eğzersiz ile elgenlenebilir. Tavşanınızı 6 haftalıkken ve sonra yılda 1 kere viral kanamalı hastalık ve miksomatozis hastalıkları için aşılatabilirsiz.


2-Hayvanın Kendisini Kötü Hissettiğini Gösteren İşaretler:


 Bitkin olması, bir köşeye çekilmesi, kürkünün donuklaşması, yemeği redetmek, zor nefes alıp-vermesi, sulu burun, sulu gözler ve kabızlıktır. Bazı durumlar için pet shop` larda satılan ilaçlar kullanılabilir. Yoksa veterinere götürmek gerekir.


3- Solunum Yolu İşaretleri:


Aksırma, öksürme, burun akıntısı ve ıslak burun ile ıslak gözler. Bu durum genellikle kirli bir kafesten yada aşırı kalabalıktan kaynaklanır. Ayrıca havadaki iriten maddeler (deodorant, oda spreyi, toz vb.), kötü havalandırma, nem, aşırı sıcak ve diş hastalıkları bu duruma sebep olurlar. Kafesi iyice temizleyin, kuru ve tozsuz-pisliksiz olduğuna emin olun. Düzelmezse veterinere götürün.


4- Aralıklı Yumuşak Dışkılama (AYD):


Gerçek ishal çok sulu ve şekilsizdir ve bu durum tavşanlarda çok nadir görülür. Sık görüleni AYD`dir. Kaka puding kıvamı ile sıvı bir damla arasındadır, kötü kokuludur ve yapışkandır. Bunun nedeni aşırı karbonhidratlı diyet ( çoğunlukla ödül yiyeceklerinden kaynaklanır.) ve / veya düşük miktarda sindirilemeyen lif (saman) içeren diyettir. Çözümü; kuruot diyeti ve bol miktarda yeşilliktir. Geçmezse veterinere götürün.


5- İdrar Yolu Hastalıkları:


Tavşanın idrarından kan geliyorsa, idrar yapamıyorsa yada zor yapıyorsa idrar yolu hastalıkları akla gelmelidir. Veterinere götürün. En iyi önleme yolu yeterli miktarda taze yeşillik yedirerek ve hergün taze su vererek tavşanın gereken suyu almasını sağlamaktır.


6- Diş Hastalıkları:


Tavşanlarda yaygındır. Önlemi ve tedavi etmenin en iyi yolu doğru beslemektir. 2 temel nedeni vardır. 1`ncisi genetik kökendir. Tavşanlar üretilirken yüz yapıları değişebilir ve diş hastalığı yatkınlaşabilir. 2`nci neden diş sağlığına zarar verecek yiyeceklerle hayvanı beslemektir. Tavşanların dişleri devamlı büyür. Kötü sıralanmış dişler veya aşınmış dişler hastalığa yatkınlık oluşturur. Yılda 1 kez dişlerini veterinere gösterin.


7- Tüy Topu ve Mide Tıkanması:


Tüy topu sindirim sistemini tıkayarak, midede birikim oluşması olarak bilinen durumu anlatmak için kullanılır. Tavşan yavaş yavaş yeme-içmeyi keser, dışkıları ufalmaya başlar ve midede genellikle tüyden oluşan top meydana gelir. En önemli sebebi yanlış beslemektir. Çok yüksek karbonhidrat ve az lif içeren örneğin; hazır tavşan mamaları, peletler, hububat ve baklagiller gibi besinler buna neden olur. Mide tıkantısını düşündürcek belirtiler görürseniz tavşanınızı acilen veterinere götürün ölümcül bir durumdur. Kuru ot ve taze yeşillik ile beslenen bir tavşanın tüy topu sorunu olmaz. Tavşanlar 3 ayda bir az yada çok tüy dökerler. Kendilerini temizlerken bu tüylerin bazılarını yutabilirler ama sindirim sistemleri yuttukları tüyleri yok edebilecek şekilde düzenlenmiştir. Bu duruma istisna angoralar ve Jersey Wooly`s türü tavşanlardır. Bu tavşanlar uzun tüylüdür çok miktarda tüy yutabilirler. Bu yüzden bu tür tavşanlar sık sık taranırsa tüy yutmaları azalabilir.


8- Sıcak Çarpması:


Tavşanlar sıcağa çok duyarlıdırlar. Uzun süre sıcakta bırakırsanız yere yığıldığını ve ağır nefes aldığını görürsünüz. Tavşan kendini soğutmaya çalışmaktadır. Yapabileceğiniz en iyi şey bol su vermek, kapalı serin bir yere götürmek ve ıslak bir havluya sarmaktır. Sakın soğuk suya koymayın veya tavşana buz vermeyin, şoka girmesine neden olursunuz.

 

Doğumların Gecikmesi Hastalığı Nedeni :

Geç doğumlar genellikle az yavru doğuran tavşanlarda (1-3) ortaya çıkar. Bu duruma fötal tutulma neden olmaktadır. Modern üretim sistemlerinde gebeliğin 33. gününde oksitosin enjeksiyonları yapılmak suretiyle doğum gerçekleştirilir.






 

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol